10 Ağustos 2015 Pazartesi

Sensin Nankör!

Geçenlerde, yeni evlenen arkadaşım eşiyle birlikte evimize ziyaretimize geldi. Hoş geldiler, sefa geldiler de, keşke gelmeselerdi... 
Kapıdan içeri girdiğinde, kızım Kabak onları karşıladı en sevimli haliyle. Daha merhaba demeden hanım kızımız "Lütfen şu kediyi bir odaya kapatır mısın?" dedi.
Durup düşünelim... Bu bir rica mı yoksa dayatma mı?
E benim güzel hem cinsim, sana böyle mi öğretildi? Senin o kedi dediğin, o evin sahibi, sen misafirsin. Eğer çocuklarla aran iyi olmasa, "ben çocukları hiç sevmem, odaya kapat şu veledi mi diyecektin?

Merakıma yenik düşüp kedilerle alıp veremediğinin ne olduğunu sordum. Ve aslında sorarken bile cevabını bildiğim klasik bahane : KEDİLER NANKÖRDÜR!!!
Anlayamadığım nokta şu; ne bekliyorlar? Çalışıp eve ekmek getirmelerini mi? Eğer sen eve geldiğinde terliklerini getirirse mutlu mu olacaksın? Bu şeklide mi tatmin olacak o doymak bilmeyen egon. İlle de köleleştirmen mi lazım? 

Ben bu soruları sormadım misafirime, ne de olsa misafir, saygımız sonsuz... Ama yine kendimi tutamayıp şunları söyledim:

Kedi köleleştirilemeyen nadir canlılardandır. Asla istemediği bir şeyi yaptıramazsın. Karakter meselesi bir yerde, kimi çıkarı için kendinden ödün verir. Kediler ASLA! 

Peki anladı mı?

Sanmıyorum.

Not: İtiraf ediyorum; misafirim kedimi odaya kapatmamı söylediğinde, bence seni bir odaya kapatalım, daha faydalı olur demek istedim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder